Uyuşturucu ticareti suçlaması gibi ciddi bir durumda, gözaltına alınan kişinin ilk olarak susma hakkı vardır. Bu hak, kişinin avukatı gelene kadar kolluk kuvvetlerine ifade vermemesi gerektiği anlamına gelir. Eğer kişi avukatı olmadan ifade verirse, bu ifade yasal olarak geçerli olabilir, ancak avukatın yokluğunda verilen ifadeler, mahkemede kişinin aleyhine kullanılabilir. Bu nedenle, avukat gelene kadar ifade vermemek en doğrusudur. Taşdemirel Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin bu süreçte haklarını korumak için her zaman yanlarındayız.
Cinayet suçlamasıyla yargılanan bir kişinin akıl sağlığı, davanın seyrini doğrudan etkileyebilir. Eğer kişi, suç işlendiği sırada akıl sağlığının yerinde olmadığına dair bir rapor alırsa, ceza sorumluluğu kalkabilir veya azaltılabilir. Akıl sağlığı raporu alınması için, mahkemenin veya savunma avukatının talebi üzerine bir devlet hastanesine sevk yapılır ve burada uzman bir heyet tarafından detaylı bir inceleme gerçekleştirilir. Taşdemirel Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin savunmasında bu tür raporların etkili bir şekilde kullanılmasını sağlıyoruz.
Kira sözleşmesinde belirtilen tadilatları yapmayı reddeden bir kiracıya karşı mal sahibi, hukuki yollarla tahliye talebinde bulunabilir. Öncelikle kiracıya yazılı olarak ihtar gönderilir ve tadilatın yapılması istenir. Eğer bu ihtar sonuçsuz kalırsa, mal sahibi tahliye davası açabilir. Tahliye davası sürecinde, mahkeme kiracının sözleşme şartlarına uymadığına karar verirse, kiracının mülkten çıkarılmasına hükmedebilir. Bu süreçte Taşdemirel Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimize en hızlı ve etkili çözümleri sunuyoruz.
Ağır ceza mahkemesinde delil yetersizliği nedeniyle beraat eden bir sanık, aynı suçtan tekrar yargılanamaz. Bu durum, hukukta "double jeopardy" olarak bilinen prensibe dayanır ve bu prensip, bir kişinin aynı suçtan iki kez yargılanamayacağını ifade eder. Ancak yeni deliller ortaya çıkarsa, davanın tekrar açılması mümkündür. Taşdemirel Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin haklarının korunması için bu tür hukuki prensipleri titizlikle takip ederiz.
Evet, kiracının kontrat süresi dolmadan çıkması durumunda, kiraya verenin kaybettiği kira bedelini talep etme hakkı vardır. Bu durumda, kiraya veren, kalan süreye ilişkin kira bedelini talep edebilir. Ancak bu bedelin tahsili, kiraya verenin mülkü aynı koşullarla yeni bir kiracıya kiraya verip vermediğine bağlıdır. Taşdemirel Hukuk Bürosu olarak, tahliye davalarında müvekkillerimize bu tür alacaklarını tahsil etmeleri konusunda hukuki destek sağlıyoruz.
Organize suç örgütü üyeliği gibi ağır suçlardan yargılanan bir kişinin pişmanlık göstermesi ve örgüt hakkında bilgi vermesi durumunda, cezasında indirim yapılması mümkündür. Bu indirim, Türk Ceza Kanunu'nun etkin pişmanlık hükümlerine göre uygulanır. Ancak bu indirimin uygulanabilmesi için kişinin verdiği bilgilerin örgütün yapısını çözmeye veya suçları engellemeye katkı sağlaması gerekmektedir. Taşdemirel Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin ceza indiriminden yararlanabilmesi için gerekli hukuki süreci titizlikle yönetiyoruz.
Evet, haksız yere tutuklanan bir kişi, tahliye edildikten sonra maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Bu süreç, Türk Hukuku'nda "Haksız Tutuklama Tazminatı" olarak bilinir. Kişi, tutukluluğu nedeniyle uğradığı maddi zararlar (kayıp gelir, iş kaybı vb.) ve manevi zararlar (psikolojik travma, itibar kaybı vb.) için tazminat davası açabilir. Tazminat talebi, tutuklamanın haksız olduğunun mahkeme kararıyla tespit edilmesinden sonra, ilgili mahkemeye başvuru yapılarak gerçekleştirilir. Taşdemirel Hukuk Bürosu olarak, bu tür tazminat davalarında müvekkillerimizin haklarını en iyi şekilde savunuyoruz.
Kiraya veren, kiracının izni olmadan kiralanan mülkü ziyaret edemez. Kiracının bu mülk üzerinde, kira süresi boyunca kullanım hakkı bulunmaktadır ve bu hak, özel yaşamın gizliliği ilkesi gereği korunur. Eğer kiraya veren izinsiz olarak mülkü ziyaret ederse, kiracı bu durumu hukuki yollardan engelleyebilir ve zarar gördüğünü ispat ederse tazminat talebinde bulunabilir. Taşdemirel Hukuk Bürosu olarak, bu tür durumlarda müvekkillerimize yasal haklarını savunmaları için destek veriyoruz.
Boşanma sürecinde eşlerden birinin mal varlığını gizlemesi, hukuka aykırı bir davranıştır ve bu durum tespit edildiğinde ciddi sonuçlar doğurabilir. Mal varlığını gizleyen taraf, mahkemeye yanıltıcı bilgi vermiş olur ve bu, mal paylaşımında hakkaniyetin sağlanmasını engeller. Gizlenen mal varlığı, mahkeme veya avukatlar tarafından yapılan araştırmalar, banka kayıtları, mülk kayıtları gibi yollarla tespit edilebilir. Bu durumda mahkeme, gizlenen malların eşler arasında adil bir şekilde paylaşılmasına karar verir. Taşdemirel Hukuk Bürosu olarak, müvekkillerimizin bu tür durumlarda haklarını koruyabilmesi için gereken tüm hukuki adımları atıyoruz.
ahliye edilen bir kiracı, mülkü hasarlı bir şekilde bırakmışsa, mal sahibi bu durum için tazminat talep edebilir. Bu tazminat, mülkün hasarının onarım masraflarını kapsar ve kiracının depozitosundan karşılanabilir. Eğer hasar depozitonun üzerinde bir maliyet çıkarıyorsa, mal sahibi kiracıya karşı ayrıca bir tazminat davası açabilir. Bu davada, mülkün eski durumu ile mevcut durumu arasındaki fark belgelenerek, hasarın büyüklüğü ispatlanmalıdır. Taşdemirel Hukuk Bürosu olarak, bu tür tazminat taleplerinde müvekkillerimize hukuki süreç boyunca destek sağlıyoruz.